HİZMET AKDİNİN FESHİ, KÖTÜ NİYETLİ FESİH, KÖTÜ NİYET TAZMİNATI, TAZMİNAT

YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu 2001/9-187 E.N , 2001/214 K.N.

İlgili Kavramlar

HİZMET AKDİNİN FESHİ

KÖTÜ NİYETLİ FESİH

KÖTÜNİYET TAZMİNATI

TAZMİNAT

İçtihat Metni

Taraflar arasındaki “alacak-tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 8.6.2000 gün ve 1999/932- 2000/332  sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 7.11.2000 gün ve  12079 – 15529 sayılı ilamı ile;

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin 33. maddesinde tenkisat sebebiyle işçi çıkarılma durumunda çıkarılan işçilerin yerine yeni işçi alınamayacağı, aksi halde işverence maddede yazılı olan hak mahrumiyeti tazminatının ödeneceği kurala bağlanmıştır. Davacı işçi açmış olduğu bu dava ile bu konuda da istekte bulunmuş, mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre, işyerine en son 08.11.1999 tarihinde yeni işçi alındığı anlaşılmaktadır. Davacı işçinin hizmet sözleşmesi ise 10.11.1999 tarihinde işverence yapılan bildirim ile feshedilmiştir. Fesih bildirim yazısının 03.11.1999 düzenleme tarihini taşıması bu sonucu değiştirmez. Gerçekten, fesih bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olup, karşı tarafa ulaştığı anda sonuçlarını doğurur. Böyle olunca, davacının hizmet sözleşmesinin feshinden sonra işyerine yeni işçi alınmadığından toplu iş sözleşmesinin anılan maddesindeki koşullar gerçekleşmemiştir. İstek konusu hak mahrumiyeti tazminatının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır.

3.Toplu İş Sözleşmesinin 82. maddesinde düzenlenen 1475 sayılı Yasanın 13/3 maddesinde düzenlenen kötüniyet tazminatının ağırlaştırılmış bir şekli olup, aynı eylem sebebiyle iki kez ceza mahiyetinde isteğin hüküm altına alınması hatalıdır. Mahkemece daha ağır olan Toplu İş Sözleşmesinin 82. maddesinde düzenlenen tazminat hüküm altına alındığına göre 1475 sayılı Yasanın 13/3 . maddesine dayalı kötü niyet tazminatının reddi gerekir….) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, işçilik haklarından kaynaklanan tazminat ve alacak isteğine ilişkindir.

Uyuşmazlık;  1475 sayılı İş Kanununun 13. maddesine dayalı kötüniyet tazminatı, TİS’ in 33 ve 82 maddelerinde düzenlenen tensikat ve ek tazminatlar  noktasında toplanmaktadır.

Davacı işçi vekili; davalı işverenin tensikat kararı aldığı halde önce 286 işçi alıp, daha sonra da 197 işçinin iş akitlerini tensikat kararına dayanarak sonlandırdığını, bu davranışının Toplu İş Sözleşmesinin 33 ve 82 maddelerinde düzenlenen tazminatları ve İş Kanununda yer alan kötüniyet tazminatını ödemesini gerektirdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000.000 TL hak yoksunluğu tazminatı, 50.000.000 TL ek tazminat ve 1475 sayılı Yasanın 13. maddesi gereğince 50.000.000 TL de kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Davalı işveren vekili ; işçinin tüm yasal haklarının ödendiğini, isteğin yasal dayanağının olmadığını ifadeyle davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkemece; davacı işçi tarafından istenen her üç tazminata da hükmedilmiştir.

Özel Dairece; yukarıda açıklanan nedenlerle ve davacı lehine sadece TİS’ in 82. maddesine göre tazminata hükmedilmesi, diğer tazminat taleplerinin ise reddi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece; önceki kararda direnilerek her üç tazminatın da birlikte hükmedilmesine karar verilmiştir.

Somut olayda; Davalı işveren M… Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait işyerlerinde Belediye Encümeninin 05.05.1999 tarihinde  işçi azaltılmasına  karar vermesine karşın ;  Toplu İş Sözleşmesinin “Tensikat ve İşçi Çıkarılması” başlıklı 33. maddesindeki kurala aykırı olarak, 01.05.1999-08.11.1999 tarihleri arasında işyerinde 286 yeni işçinin işe alındığı, yine en son 08.11.1999 tarihinde alınan işçi bulunduğu halde  ” son giren ilk çıkar” kuralına uyulmadan kıdemli işçi olan davacının 9-10.11.1999 tarihinde hizmet akdinin feshedildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

Davalının yaptığı fesih işlemi muvazaa yoluyla kendi yandaşlarına iş imkanı sağlamak için davacı ve arkadaşlarının  iş akitlerini feshetmektir. Açıklanan bu maddi olgunun Toplu İş Sözleşmesinin 33. maddesinin özüne ve sözüne uygun dolamlı bir tutum içerisinde akdin feshi olduğu da açıktır.

Bu kötü niyetli fesih Toplu İş Sözleşmesinin 33. maddesindeki kurala uyulmaması sonucunda gerçekleştiğinden anılan Toplu İş Sözleşmesinin “Ek Tazminat” başlıklı 82. maddesinde sadece haksız feshi düzenleyen ek tazminatın burada uygulanması düşünülemez. Gerek ek tazminat başlıklı TİS.nin 82. maddesi , gerek genel nitelikteki İş Kanununun 13. maddesinde  düzenlenen kötü niyet tazminatının somut olayda açıklanan nedenle ayrıca uygulanmalarına olanak yoktur. Davalı işverenin  fiilinin bir bütün olarak TİS .nin 33. maddesine aykırılık teşkil ettiği kabul edilmelidir. Bu nedenle olayda sadece Toplu İş Sözleşmesinin 33. maddesinin niteliği itibariyle kötü niyet tazminatını da kapsadığı düşüncesiyle uygulanması gerekir.

Bu nedenlerle direnme kararı usul ve yasaya aykırı olup, açıklanan değişik gerekçeyle bozulması gerekir.

S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine  28.2.2001  gününde, oyçokluğu ile karar verildi.

Bir cevap yazın